30 Mart 2010 Salı

çok film hareketler bunlar

Geçen hafta vizyona giren "Çok film hareketler bunlar" itina ile izlendi...
Cidden haftaiçi stres atmak için gayet güzel bir filmdi..
Tavsiye edilir... Zaten bkm mutfakta keşvettiğimiz bu eğlenceli grubun sinemaya açılması mutlu etti... Ne diyelim yolları açık olsun :)

23 Ocak 2010 Cumartesi

Sherlock Holmes İzlenmesi Gerek


Geçen hafta şansım döndü desem yeridir. Ne zamandır baya bir kampanya canavarı olan ben şuana kadar elle tutulur bir hediye kazanmamıştım. Ntv nin bir anketini gördüm. Şansımıza bilet kazandık. Geçen hafta herkesten bir gün önce filmi izleme şansını yakaladık. Eşimle birlikte Guy Richie adamımız şekline gidip aynı fikirlerle çıktık. Film gerçekten güzeldi. Hem macere hem aksiyon hem aşk hem zekice kurgular hepsi biraradaydı. Mutlaka izleyin...

AVATAR KASIRGASI



Avatar kimine göre sinemada yeni bir boyut kimine göre iş bir tehdik. Açıkcası benim uzun yıllar sonra sinema salonuna iki kere gitmeme sebeb olan bir yapım. Gerçek anlamda baya bir emek olan insanı büyüsüne o hayal gücün çeken bir yapım. Sinemada izlemek içinde 3D olmalı diyorum. Hatta REAL 3D(AFM KANYON) mi yoksa XpanD - 3D(AFM PROFILO) ikisinide izleyip karşılaştırmayı yapınca Profilodakinde verilen gözlükler çok ağırdı ayrıca benim başıma kötü bir olay geldi ilk yarıda daha önceden 3D izlemedeğimden anlayamadım fakat gözlüğümdeki bozukluktan dolayı tam izleyememişim fakat arada eşimle gözlüklerimiz karışınca gerçek 3D ile izledim. Yani gözlüklere dikkat bozuk çıkabiliyor. Kanyondakiler ise plastik Cazcı Kardeşler tarzı son derece ergonomiklerdi. Oyumu kanyondan yana kullanıyorum.
Mutlaka gidilmeli. İyi Seyirler...

Ebru Gündeş Satıyor- Tebrik ediyorum...



Bu akşam karıştırırken http://www.ebrugundessatiyor.com/ sitesine rastladım.
Giyipte kıyamadığı kiyafetleri yardım amaçlı satışa çıkarmış. Sizlerde girip belki bir gecede giymek istediğiniz bir parçaya kavuşup hemde hayırlı bir işe imza atmış olursunuz.

Şuan giyecek bir yerim olsaydı. Resimdeki kıyafete bayıldım...

BG

8 Haziran 2009 Pazartesi

DUVAR YAPIŞKANLARI




Duvar yapışkanları son yıllarda çok revaçta olmaya başladı. Bende kiraya vermek istediğim evime geliceklere değişik olsun diye resimdeki çiçek şeklini giriş duvara uyguladım. Uygulaması oldukça kolay şeklin örnek resmine göre birleştiriyorsunuz. Zaten her bir parça numaralanmış biçimde oluyor. Fiyat olarakta duvar kağıdına göre oldukça ekonomik. Carrefour ve bauhause'larda kolaylıkla bulabilirsiniz. Evimizde ayrıca bizim mutfak için ikeadan aldığımız uyguladığımız çiçeklerimizde var onlarda farklı bir renk kattı evimize kırmızı mutfağımızlada çok uyumlu oldu. Her ikisinide tavsiye ederim.

BÜYÜK ADA BÜYÜK TUR...











Yaklaşık 2 hafta önce 8 kişilik bir grup olarak adaya gitmeye karar verdik. Öncesinde kabataş iskelesinde buluşmaya karar verdik. Eşimin aman geç kalmayalım şeklindeki önerisinden sonra buluşma saatinden 1 saat önce sabahın 7 sinden kalmak suretiyle yerimizi aldık. Arkadaşlarımız daha sıcak yataklarında yatarken biz çayımız yudumlamaya başlamıştık. Büyük adayı herzaman sevmişimdir. Her gidişimde başka bir güzelliğini görmek beni heyecanlandırmıştır. Özellikle bir zamanlar sevdiğim dizi olan hatırla sevgili dizisini izlerken o eski tarihi dokusu muhteşem görünen evlerinden etkilenmemek mümkün değildi. Arkadaşlarımızla buluşup vapura doğru yol aldık. Yanlız hayatım boyunca böyle bir kalabalığı vapura doğru koşarken görmemiştim. Vapura zar zor kendimizi attığımızda artık üfül üfül eşen bir yer bulmanın ne kadar zor olduğunu hatta oturucak bir yer dahi kalmadığını görünce yolculuk biraz gözümüzde büyümedi değil. Bu arada bizim kadar erken çıkmaya arkadaşlarımızın vapura yetişemediğini düşünüyordukki kalabalıktan dolayı vapurumuz vaktinden önce kalkmıştı. Adaya varana kadar oturacak bir yerler edinmeyi başardık. Ilk önce kınalı, burgaz ada gibi adalara uğrayarak yolumuza devam ettik. Diğer adalarıda bir gün görmek umudundayım. Büyük adaya vardığımızda sanki egede bir tatil kasabasına gelmiş edasındaydık. Hemencik simitlerimizi alıp sahildeki çay bahçesinde oturup kahvaltımızı yapmaya başladık. Sonrasında toparlanıp bisikletlerimizi kiralama işine giriştik. Aslında bisiklet binmeyi çok seven benim için yıllarıdır üzerimde olan hamlıktan dolayı dengemi saglıyacak düzgün bir bisiklet bulmak oldukça zor oldu. Eşimde bu arada söylenmeye başladı napalım onun kadar atletik bir insan değilim onu tanıyanlar ne kadar atletik olduğunu bilir:)
Ayayorgiye doğru yol almaya başladık tabiki sıcaktan dolayı çantalarımıza koyduğumuz su şişelerimiz ile birlikte. Yol boyunca arkamızdan önümüzden gelen faytonlardan tepeye varmak biraz zor geldi. Birde nerde o eski günler dedirten hamlıkta olmasaydı ...
Ayayorgiye gelmişken tepeye çıkmak olmaz dedik oraya vardığımızdaki hepimizin daha doğrusu çoğumuzun yorgunluğu hat safadaydı. Aşağıda bisiklet bırakıcak bir yer olmamasından ayrıcada hiç birimizin akıl edipte anahtar almamasından dolayı ellerimzide bisiklet ayayorgiye doğru tırmandık. O yol hiç bu kadar uzun gelmemişti. Kan ter içinde vardığımızda yeri öpmeme ramak kalmıştı. Tepedeki çay bahçesinde dinlenip soğuk içeceklerimizi yudumlamak en güzeliydi. Bir süre dinlenip resim çektikten sonra aşağı doğru dönmeye başladık. Canı kıymetli ben bisiklete binip yuvarlanmaktan korktuğumdan yavaş yavaş indim.
Arkadaşlarımızı büyük tur yapma fikrini getirdi hepimizide kabul ettik. Sıcakta olmasa ne güzel olurmuş. Daha önce adanın arkasını görmemiştim. Gerçekten doyumsuz bir manzarayla karşılaştık. Dönüş yolunda benim düşmemden korkan grup başka bir arkadaşımızı telef ettik :( Neyseki ufak morluklar ve çiziklerle atlatı. Meydana vardığımızda artık açlıktan gözümüz dönmüş olarak bir yere oturduk. Güzel bir balık olan hamsi ve içecek siparişinden sonra herkesin yüzünde mutlu bir ifade ile adanın meşhur dondurmasındanda yedik. Dönüş için arkadaşlarımızdan ayrılıp biz bir hasta ziyareti yapmak üzere ufak teknelerden biriyle kartala gittik. Dönüşümüz çok daha rahat oldu. Başka bir büyük tur yaparmıyız bilmiyorum :) O günden bize hatıra amele yanıklarımız oldu sanırım ...

KIRAZI DALINDAN YEMEK







Önceki haftasonu herkesi çocukluğuna götürecek bir gün geçirdim. Kocaman bir kiraz bahçesi kim içinde olmak istemezki. Özellikle hayatım boyunca hiç kirazı dalından koparıp yememiş biri olarak inanılmaz mutlu oldum. İznik tarafında eşimin ailesinin bahçesine gittik. Yolculuk zaten inanılmaz rahat geçti. Yalovaya kadar feribot olması yolculuğu baya rahatlatıyor. İznikte ilk defa gördüğüm bir yer olduğundan etrafa heyecanlı gözlelerle baka kaldım. Ayrıca bahçede elma, ayva ve muşmula ağaçlarıda vardı. Oraya bakanlar taze fasulyede ekmişler onların daha büyümesine bir - iki ay var dediler. İznikin içinde fotograf çekmeye fırsatım olmadı. Şöyle özetleyebilirim her tarafı surlarla çevrili şirin bir kasaba denizide güzel gözüküyordu. Sahil kenarı ve küçük bir meydanı vardı. Çinileriylede ünlü olan bu yerden ben bişey alamadım eşim eve fazladan ne alsam bana ters ters bakıyor çünki :) Hepimizin karnı açıktığından soluğu yalovadaki balıkçıda aldık. Sahilde bulunan balıkçılardan birine girdik. Bundan önceki yazda bir arkadaşımızın düğünü için gelmiş burada yine balık yemiştik. Lezzeti damağımızda olduğundan yine baya bir çeşit balık denedik. Özellikle çirkin bir balık cinsinden (isportin sanırım) kavurma yapıyorlar parmaklarınızı yiyebilirsiniz. Kalkan balığında gözümüz kalsada fiyatından dolayı mezgit yağda mısır unlu süper lezzetliydi. Ayrıca deniz çuprası ızgarada oda çok güzeldi. Kalamar, salata, karides kavurma ve tatlı olarakta helva yedik. Hepsi süperdi yolunuz düşerse mutlaka uğrayın.